Diyor ki : "Çalışacağım ve kendimi hazırlayacağım. Ve bir gün şans kapımı çalacak."Abraham LINCOLN!                                                                                                                                                                                                                                                       Diyor ki : "Aşkın gücü, güç aşkını aştığında dünya barışa kavuşacak". Jimi Hendrix                                                                                                                                                                                                                                                       Diyor ki : "Yıldızlara ulaşmaya çalışanlar, çoğu zaman ayaklarının altındaki çiçekleri unuturlar." Jeremy Bentham

1 Ağustos 2013 Perşembe

KISA DÖNEM ASKERLİK I.KISIM

Genel Olarak Kısa Dönem Askerlik














I.KISIM
Ne götüreyim ilk gün ne olacak?
Acemilikte neler yapılır?
Kısa Dönemlere neden poşet denir?
Her gün kaçta kalkılır ?
Yemekler nasıl, ne içilir ne yenilir?
Mıntıka, içtima, çavuş da ne ola ki?



II.KISIM
Komutanların rütbelerini bilmeli miyim?
Acemilikte nöbet var mı?
Yemin töreni nedir ne zaman yapılır?
Çarşı iznine ne zaman çıkılacak?
Bilinmesi gereken kavramlar: RDM Nedir? Çarşı izni, izin- evci izni, revir, hava değişimi kavramları?
Disko cezası nedir? Ceza durumları nelerdir?
Mesleğimin askerlikte ne gibi bir artısı olur?
Usta Birliğinde napılır?
Devrecilik nedir?
Cep telefonu kullanmak?
İzin kullanmalı mı?



GİRİŞ
Gitmeden önce, acaba nasıl bir yer? sert mi katı mı,zorlanacak mıyım, nasıl insanlar var komutanlar var, askerde ne yapılır diye bol bol düşünülür, hatta çok takanlar uykusuzluk yaşayanları bilirim.
Öncelikle şunu bilin oradaki insanlar da sen ben gibi sokaktaki vatandaşlar.
İlk başta: Acemilik ve usta birlik aynı şey değil. Acemilik daha güzeldir , saçma sapan eğitimler alırsınız ya napıyoruz biz amacımız ne deyip bol bol söylenir arkadaşlarınızla sohbet edersiniz. Hiç merak etmeyin bir haftaya çevrenizdeki kişileri tanımaya başlarsınız. Olay hızlandırılmış bir kurs gibidir. Uzun dönemlerin üç ay yaptığı şey siz bir aya yakın yapacaksınız. Eğitim veren komutanların çoğu yaşça denginiz bir çoğu da sizden küçük adamlardır. Yaşınızın avantajları ve dezavantajları vardır.
Yaşınız askere giden uzun dönemlere göre oldukça fazladır. 19 unu yeni bitirmiş bir sürü çocuk yaşta gençleri göreceksiniz. Acemilikte hepiniz kısa dönem olduğu için onları usta birliğinde görürsünüz. Acemilikteki komutanlarınız; - sizler kısa dönemsiniz,  yaşlarınız büyük eğitimlisiniz o yüzden sizden yana biz rahatız- derler hep. Çünkü söyleneni anlarsınız ve sizden beklentileri fazla değildir. Üstlerine güzel rapor vermelerini sağlayın yeter. Çoğu komutanla arkadaş olursunuz. Birliğinizde kaç asker olduğunuza göre takımlara ayrılırsınız. Benim birliğim en çok kısa dönem alan birliklerdendi.  Dört yüzden fazla kısa dönem askerdik. Bu da kısa dönem için oldukça yüksek bir rakamdır. Kalabalıktık yani. Kış dönemi gittiğim için sayının fazla olması normaldi. Kışı askerde geçirip yazın güzelliğini çıkarmak isteyen ben gibi insanların çoğunluğu askerdeydi. Şimdi düşünüyorum da mantıklı olanı yapmışım yazın askerlik çekilmezmiş. Kışın inanın bana karda yağmurda çamurda çoğu kez eğitim görmez oturur lak lak ederdik arkadaşlarla ya da koğuşlarda yatardıkJ her neyse yaz kış fark etmez askerlik askerliktir.
Yaşınızdan dolayı hep bir saygı görürsünüz. Ama sakın eğitimliyim yaşım var diye havaya girip saygı beklemeyin. O size gösterilir. Ukalalık ettiğiniz de ne arkadaşlarınız arasında ne de komutanlar arasında sevilmezsiniz. Gerek de yok zaten askerde herkes eşittir. Bu sözü özellikle usta birliği için diyorum. Çünkü usta birliğinde sapla saman karışacaktır. Kısa dönem uzun dönem birlikte olacaksınız. Genelde usta birliğinde takımlara kısa dönemler ayrı ayrı yerleştirilir. Ben jandarma olarak yapmıştım. Jandarma taburunda her takımda 3 ila 4 kısa dönem vardı. Usta birliğinde en dikkat edilmesi gereken şey; orada küçük çakallar göreceksiniz. Sizi çekemeyen ama aslında  kendi kendini hor gören adamlar vardır. Ve hep: -siz kısa dönem yapıyorsunuz benim şafağım uzun adamlara bak askerlik mi yapıyor- gibi muhabbetler yaparlar. Sinir bozmaya gerek yok kendilerini rahatlamaya çalışıyorlar. Askerlik değişik bir olgu inanın kendinizin bile değişik yönlerini keşfedersiniz. Çünkü o taburdan içeri sadece ve sadece askerseniz girebiliyorsunuz. Askerliğiniz bitti mi asla giremeyeceksiniz. O koğuşları yemekhaneyi , banyoları ne biliyim aklınıza gelen her yeri sadece askerde görebileceksiniz. O yüzden biraz hapishane gibi gelecek size. İşte yaşınızın dezavantajı burada ortaya çıkar. Okumuşsunuzdur belli bir yaştasınızdır, salak bir tip gelip size emreder siz de paşa paşa: -emredersiniz komutanım dersiniz. Bu sizi zorlayabilir.  Bazen cidden sinirlerinizin yıprandığını hissedeceksiniz. İşte o zaman imdada kurduğunuz dostluklar yetişecek. Cidden stres atmak için eğlenmeye bakın. Ben askerliği bir oyun olarak gördüm hep. Emredersiniz demek ya da mıntıka yapmak ya da saçma sapan çocuk çoluğun kaprisini çekmek zoruma gitmedi esasında bulunduğunuz süre azdır. Ama askerlikte  bir günün onlarca güne bedel olduğu bir psikolojiye girmek çok kolaydır. Her neyse eyvallah deyin gülün geçin. Yoksa kendinize edersiniz. Kendine eden çok az arkadaşım oldu usta birliğinde onlar bile baya bir süre sonra eyvallah hacı demeye başladılar. Çünkü hiç kimse aynı kalamıyor. Sorgula sorgula bir yere kadar oyunu kurallarına göre oynayacaksınız bu kadar basit.

Koğuş eğlenceleri, sohbetler, dedikodular sizin deşarj olmanıza yetecektirJ
En güzeli de her şey yerine oturunca içtimaları konuşursunuz şöyle oldu böyle oldu diye, nöbetleri konuşursunuz. Ben jandarma olduğum için cidden sıkıcı değildi günler. Mahkumları getir götür hastane adliye zaman öyle bir geçiyordu ki akşama bir sürü malzememiz oluyordu anlatacak. O yüzden cezaevi jandarmaları zaman geçirme noktasında çok şanslılar. Acemilik her yerde aynı da usta birliği ne olduğunuza göre (havacı, karacı, denizci) görevleriniz değişir. Biz memur gibiydik ama her an mesaide olan çok çalışan memur hayatımız vardı.
Usta birliğinde komutanlar kısa dönemlere her zaman saygı duyarlar ama arada takıntı olan cins adamlar da vardır. Zaten uzun dönemler hep size anlatır bu komutan şöyledir falan diye. Siz de tanırsınız herkesi. Ona göre nabza göre şerbet verirsiniz. Uzun dönemler sizden yaşça küçük olduğu için genelde; hoca ya da abi diye hitap ederler. Siz de ağırlığınızı koruyun. Eğer çocukluğunuzu yaşayamamış biriyseniz  affedersiniz; el ense g.. parmak yaparsanız saygınlığınız da kalmaz hocalığınız ağabeyliğiniz de. Seveceğiniz çocuklar olacak onlarla aranız iyi olur zaten ama gıcık mı gıcık çakal mı çakal çocuk çoluk da olacak. O yüzden kimseyle yüz göz olmayın her zaman ağır modunuzu koruyun derim. Ama yanlış anlamayın kasmayın yani sadece samimilik ayarınızı bilin diye diyorum. Zaten genelde kısa dönemlerle vakit geçirmeyi seversiniz bir de seçtiğiniz akıl ve mantıklı olan küçük yaştaki uzun dönemlerle.
Askerde bol bol planlar yapılır. Arkadaşlarınızla konuşursunuz. Kim bilir ne iş yapan ne bölüm okumuş insanlar vardır. Fikir alışverişi yaparsınız. Bu anlamda askerliğin çok faydasını görürüsünüz. Askerlik bitince de arkadaşlığınız devam edecektir.



Gelelim ayrıntılara…
Ne götüreyim ilk gün ne olacak?
Bilet alacaklar için söyleyeyim  sakın erkenden teslim olmayın. Son gün, teslim  olma saatiniz geçmeden teslim olun. Erken gitmenizi gerektiren hiçbir şey yok.  Gittiğiniz de sizleri büyük ihtimal ziyaretçi bekleme salonuna alacaklar. Ailesiyle gelen koca koca adamlar gördüm çok saçma geliyordu bana ama tabii ailenize ve size kalmış bir durum bu. İsminizin karşınıza teslim olduğunuza dair imzayı attınız mı artık her şey bitmiştir J Geri dönüşü yoktur artık fiilen de ordunun malısınızdır.
Sizi toplarlar belli bir sayıya ulaşınca tek sıra halinde kayıt yapılacak alana gidersiniz. Burası kalabalıksanız ki önceden demiştim kış dönemi gittim ve  bizim birlik de 450 ye yakın kısa dönem vardı kalabalıktık. Ama yazın gidiyorsanız bu sayı oldukça düşebilir. Ona göre spor salonu gibi bir alana girebilirsiniz. Her neyse. Orada kayıtlarda görevli bir çok komutanı göreceksiniz. Çoğu size eğitim verecek komutanlar görevlendirilmiştir. İlk tanışmanız bu sayede gerçekleşir. Önce kimliğinizi alırlar. Artık nüfus cüzdanınız Türkiye Cumhuriyeti Ordusu’nundur. Size askeri kimlik verecekler. Tabii hemen değil birkaç haftayı bulabilir. Sağlık sigortanız ordu tarafından otomatik olarak yapılmıştır.  Ve size bir sağlık karnesi vereceklerdir. (usta birliğinde buna ihtiyacınız olmuyor sevk ile gidiyorsunuz doktora). Çeşitli yerlere imza atarsınız. Ivır zıvır şeyleri doldurursunuz. Sonra sırayı takip eder size verilecek eşyaları alırsınız.
Size verilecek eşyalar
Artık askersiniz ve sadece acemilikte giyeceğiniz kamuflajlarınız üzerinizde hayırlı olsunJ (Usta birliğinde yeni kamuflaj verilir) Evet sırayı takiben komutanlar size eşyaları dağıtacaklar. Oracıkta soyunun giyinin diyecekler J yazın gidiyorsanız yazlık gömlek giyinirsiniz tabii kışlıkları da verirler mi bilemem. Ben kışın gittim yazlık da vermişlerdi.  Kamuflaj gömlek pantolon ve botları verecekler. Botun yazlığı kışlığı yok  beyler söyleyeyim o postalları ayağınıza giyeceksiniz. Kışın bir nebze iyi de yazın ayaklarımda o botları düşünemiyorum J Burada dikkat edilecek husus kamuflaj bedeninizi iyi ayarlayın. Zaten komutanlar sık sık sorarlar. Bedenleri nasıl oldu diye bakacaklar. Siz en uygun bedeni bulun. Özellikle altını çiziyorum bota dikkat edin. Ne küçük ne de çok büyük olmasın. Size tavsiyem botunuzu kışlık ayakkabı numaranızdan bir numara büyük almaya özen gösterin. Sebebi başta anlamazsınız ama bilen biri olarak söylüyorum. Siz acemilikte sabahtan akşama kadar pat pat yürüyeceksiniz. Yemin törenindeki geçit için günlerce hazırlanacaksınız. O yüzden botlar çok önemli. Botunuz ayağınızı vurursa ki çok arkadaşım neler çekti anlatamam.  Canınız yanmasın boş yere. Biz mesela botlar açılsın diye botları elimize alır esnetmeye çalışırdık. Hatta ekmek arabasının altında ezdirenleri hatırlıyorum. Ben de bir numara büyük aldım. Ha giyin bir bakın ayağınızda boşluk da yaratmasın. Şunu da unutmayın botları bağlayacaksınız. İpleri sıkınca ayağınızı iyice sıkmasın.
Daha sonra yüz ve banyo havlunuz, iç çamaşırları, traş takımı, sabun, şampuan, eğer kışın gittiyseniz içlik verilecek size. Kışın gidecekler için söylüyorum. Kesinlikle yanınızda fazladan içlikler bulundurun ya da kantinden fazlaca alın. Çünkü her banyoda değiştirmeniz gerekecek.

Ne götüreceksiniz? 
Valla hiçbir şeye gerek yok boşa yük edersiniz. Ben askeri iç çamaşırları götürmüştüm sadece ona da pişman oldum. Don rengine kimse bakmıyor merak etmeyinJ Sivildeki renkli boxerları giyebilirsiniz J Ama atlet rengi gömlekten görünürse karacı-havacı-denizci artık ne iseniz ona uygun renk olmalı.
Üzerimde de sivil elbiselerim vardı onları bavula kaldırdım. Zaten koğuşlardaki dolaplar çok geniş değil. Sivil çok şeyiniz olmasın, dolaplara koydurmuyorlar ha koyarsınız ama komutan falan kontrol ettiğinde sivil istemiyorlar. Biz koyuyorduk o ayrıJ Çarşı izinleri için gerekli sivil eşyalar. Ama ben çarşıdan almıştım zaten sivil kıyafet. Çalınır malınır. Özellikle usta birliğinde bavul patlatma cüzdan telefon çalma olayları fazladır söyleyeyim size. Ben küçük bir el çantasıyla teslim oldum. Askeriyenin verdiği koca bavul size yetiyor zaten.
Öte yandan cüzdan konusuna gelirsek. Acemilikte hepiniz kısa dönemsiniz  ama kimin ne olduğunu bilemezsiniz. Boynunuza iple asılan cüzdanlardan alın derim. Orada para size lazım olacak. Valla ne para harcamışım şimdi düşünüyorum da. Acemilik  biz 40 gün yaptık. Normalde 28 -30 gün falandır. 500 lirayı geçmişti. Ki askerlik için çok büyük para gerek yok aslında. Ama abur cubur al içlik al kışın masraf çok oluyor. Tabii yapmamak sizin elinizde:) İşte cüzdan alın asın boynunuza ya da kantinde her şey var zaten orda da bulabilirsiniz. Ama gittiğiniz de orada kalmamış olabilir. Kişisel bakım için gerekli gördüğünüz şeyleri alabilirsiniz. Başka da bir şeye ihtiyacınız yok bence. Kantinden zamanla ihtiyacınız olacak şeyleri karşılarsınız Ki kantin oldukça ucuzdur. Yiyecek içecek çoğu  şey vergisiz satıldığı için ucuza geliyor.
Not:  Ordunun verdiği şampuan hiç iyi değil kullanmayın biz koğuş yıkıyorduk onlarla J kantinde düzgünleri satılıyor alırsınız oradan.

Neden kısa dönemlere poşet derler?
Bununla ilgi çeşitli efsaneler vardır. en yaygın olanı şudur:
Bir gün komutanın biri mıntıka cezası verir askerlere. Çamurlu bir alana sokar erleri. Bu sırada kısa dönem askerlerden biri botum kirlenmesin diye ayağına poşet bağlar :) O gün bugündür kısa dönemler poşet diye tiye alınır. Bunun gibi efsaneler mevcut. Siz de çok duyacaksınız özellikle usta birliğinde. Kafaya takacak bir şey yok . Askerde kendimize poşet diye hitap ederdik çoğu zaman. Şakalaşmanın güzel bir tarafıydı.


Acemilikte neler yapılır?
Kayıt işlemleriniz yapıldıktan sonra sizi akşama yemeğine alırlar. İlk kez ordu yemekhanesinde yemek yersiniz afiyet olsun beylerJ büyük ihtimal birliğinizin komutanı (bizimki ziya binbaşıydı lakabı tek taşak ziyaJ  tabur komutanı, birlik büyüklüğüne göre değişir, tabur mu alay mı tümen mi her neyse)
Bir hoş geldin nutku çeker. Ezbere inandırıcı olmayan lan ne diyor bu adam diyeceğiniz türden bir konuşmadır. Ve üstüne basa basa silahla ilgili şeyler söyler.
-Asker silahla evlidir evlat. O sizin karınızdır. Ona göz bebeğiniz gibi bakacaksınız. Karınızı kimseye emanet etmeyeceksiniz. Görüyorum bazı aptallar silahını arkadaşına emanet ediyor. O da gidip yere düşürür efendim başka silahla karıştırır. Ulan karını sen nasıl başkasına emanet edersin vs…J

 Böyle ne oldu ne bitti anlamadan ilk geceye ulaşırsın. Koğuşunu bulursun. Az kişiyseniz kolay işte ben o kalabalık taburda koğuşumu  zor bulmuştum. Yanlış yere verildim. Oradan alındım başka yere gittim derken taburun yarısıyla tanıştım zaten J bizde 8-9 takım vardı. Ben 5.takımla kalan tek 6.takım askeriydim. Üstelik 6.takımın liste başıydım. Takımlı ilgili her şey liste başıyla başlardı.  Ne kadar entresandır ki hayatta böyle şeyler benim başıma gelir. Çok karışıklıklar yaşadım. Neyse hemen bir askerlik anısı farkındayım siz de böyle olacaksınız J
Konuyu dağıtmayalım J Koğuştakilerle tanışırsınız. Yatak numaranız ve dolap numaranız aynıdır. Altta mı üstte mi seçme şansınız yok yani verilen numaraya yerleşeceksiniz. Ama olur ya altta ya da üstte yatmak istiyorsanız rica eder arkadaşla değişirsiniz. O da onun hoşgörüsüne kalmış. Ben altta yatmayı severdim. Kalkması yatması daha kolay. Hele kamuflajla uzanacaksanız idealdır. Üstte de sakin bir eleman varsa şanslınızdır.
Neyse ilk gün böyle biter. Sabah uyanınca; lan ben nerdeyim? demeyin askerdesinizJ
 Pazartesi sabah 5.30 da ayaktasınız. Kahvaltı yapar içtimaya gidersiniz. Her takımın bir çavuşu vardır. Gelir sizi alır eğitim alanına götürür. Çavuş büyük ihtimalle sizden önceki kısa dönemlerden biridir. Deneyimlidir bilir her şeyi. Ama dikkat edin çakalın biriyse sizi her türlü yolmaya çalışır. Askerlik adamı değiştiriyor hele değişmeye müsaitse. Ben hep derdim vatan bu okumuş adamlara mı emanet yazık diye. Siz de aklı başında adamsanız bu konuyu çok takacaksınız.
Neyse takım komutanıyla tanışır eğitimlere başlarsınız.
İlk başta bir hafta hatta daha fazla bile olabilir, selam verme ve esas duruş üzerinde durulur. Çünkü askerliğin en büyük disiplini bu iki şeyde saklı. Bunu iyi öğrenin acemilikte başınıza bir şey gelmez ama usta birliğinde çok faydalı olur size. 
Birbirinize bol bol selam ve tekmil  verirsiniz öğrenmek için . Takım komutanı ve onun bir altındaki komutan sürekli  kontrol eder. Öğretir size.
Bu kavramları yaşayarak öğrenmenizde fayda var şimdiden kafanızı yormayın zaten günlerce öğretecekler biz mal mıyız hala aynı şeyleri gösteriyorlar dersiniz.
Bunlar yerine oturmaya başlayınca yürüyüş eğitimlerine başlayacaksınız.
Sağ sol, sağ sol, sağ sol, sağ sağ sağ sol… J bu sesleri çok duyacaksınız. Normal adım yürümeyi, ileri marş komutunu, yerinde saymayı, çark etmeyi, öğreneceksiniz. Tabii bir de törendeki müzik eklenecek o bando sesine göre ayak uyduracaksınız. Günlerce o müzik kulağınızda olacak. Yatarken kalkarken o müzikle hareket edecek birbirinizle alay edeceksiniz.
En çok da ayağını uyduramayan adamlar alay konusudur. Belki siz de ayağınızı uyduramayacaksınız. Herkes sol atarken siz sağ attınız mı komutan garip haller alır J  Takımdan köşeye çekilirsiniz. Size yürüme özel olarak gösterilir. Buna rağmen yürüyemeyen bir sürü adam vardı. Ne gülerdik J Bu da işin eğlenceli kısmı. O adamlara yürümeyi çok iyi bilirmişiz gibi bir sürü arkadaş akşam koğuşlarda yürümeyi gösterirdik. Olmuyor işte yapamıyorum diyenleri  hatırlıyorum :D
Zor bir şey değil. Sadece kasmayın yeter. Böyle geçer günler. Yemin törenine hazırlanırsınız. Her gün sıcak  da soğukta yürürsünüz de yürürsünüz. Ha yemin töreninden sonra yapılacak silah atışları için silahla tanışırsınız. Büyük çoğunluk hayatında ilk kez silah görür benim gibi J Büyük ihtimal G3 piyade tüfeği ile eğitim görürsünüz. Ağır kullanması zor ve geri tepmesi çok olan bir silahtır. Asından Zsine her şeyini gösterirler size. Sonra atışlara gideceksiniz zaten. O da ayrı bir komedi. Dağlara taşlara sıkanı mı ararsın, geri teptirip gözünü morartanı mı ( bu ayrı bir kabiliyettir J ) , düşmanları imha etmiş gibi kasılanları mı..  Günlerce atış muhabbeti döner durur.

Her gün kaçta kalkılır ?
Acemlikte Kahvaltı kış döneminde 05.30 6.00 arası verilir. Ona göre kalkarsınız. Saat 7’e kadar mıntıkayı yapmış olmanız gerekiyor. 
Usta birliğinde mıntıkayı siz yapıyorsanız ki yeni gelen en alt devredir kısası uzunu yok mıntıkayı el alt devre yapar saat 6 veya  6.30 gibi kalkarsınız. Ben 15 -20 gün mıntıka yaptım ve genelde 7 gibi kalkardım orası ayrı J İçtima 7.45 gibi falan alınır.


Yemekler nasıl, ne içilir ne yenilir?
Valla eğer yemekleri erler yapıyorsa (er rütbesiz sıradan asker demekJ ) her türlü sürprize hazır olun derim. Ama yok dışarıdan şirket getiriyorsa bazı yerlerde öyledir daha iyidir güzeldir. (benim acemilik de ustalıkta da erler vardı bazen kötü bazen iyiydi yemekler.)
Genelde baklagiller ağırlıklı çıkar yemekler. Kuru fasulye nohut veya barbunya vardır. Yanında pilav hoşaf yoğurt meyve… Ancak çoğu zaman lezzetli değildir. Benim sivilde en sevdiğim yemek barbunya idi. Askerde nefret ettim.
Mesela ıspanak çıkar. Allahhh yeme de yanında yat. Yatarken içinden kumu taşı ayıkla inşaatta lazım olur. Hakikaten ıspanaklar berbat olurdu. Güzelim sebze kumlu çıkardı. Yemezdim. Çoğunluk yemezdi dökülürdü çöpe.
Köfte çıkmasın zaten dua edin tavuk çıksın, köfteye nazaran daha yenilebilir. Köfteyle sevmediğin adamın kafasını yar öylesi bir sertliktedir. Bunlar hep böyleydi abartmıyorum.
Makarna güzeldir genelde. Börek de bazen iyi çıkar.
Kahvaltıda hazır kapalı reçel bal ya da yağ vardır. Açık beyaz peynir ya da kaşar vardır. Kahvaltı genelde daha yenilesi bir öğündür. Çay ya da süt olur. Yemek istemezseniz poğaça ve çay var kantinde bu da bir seçenek…
Yemekhaneden öyle hijyen beklentilerine girmeyin derim hayal kırıklığına uğrarsınız. (bu konuda anlatacak çok şeyim var ama boşverinJ ) Gördüğünüz manzaraya rağmen çoğu kez o yemekleri yemek zorunda kalıyorsunuz. Çünkü aç kalmak güzel değildir. Ha dışarıdan bir şeyler söyleyemez miyiz derseniz? Oldu abi istersen çık ye gel derim:D
O iş öyle değil işte. Hafta bir kafa dengi bir komutanın nöbetçiliğine denk gelirseniz ve taburda fırlama askerler tanıyorsanız çiğ köfte döner lahmacun söyleyebilirsiniz dışarıdan. Ama her zaman değil. (acemilikte ne çiğ köfte lahmacun yedim be abi anlatamamJ ) Birliğinizin rahatlığına bağlı.
Usta birliğinde çarşı izinleriniz var zaten o zaman yersiniz.
Ha bir alternatifiniz daha  var. Kantinden tost ya da abur cubur yemek. Ama o da bıkkınlık veriyor çok yiyemiyorsunuz zaten.


Mıntıka, içtima, çavuş da ne ola ki?
Bazı kavramları kulaktan aşinalığınız vardır ama askerde yaşayarak öğrenirsiniz.
Mıntıka
Acemilik olsun usta birlik olsun her takımın bir mıntıka alanı vardır. Askerde öğreti basittir: asker kendi kendine her şeye yetmeli. Sen kirletir sen temizlersin .Acemilikte mıntıka sadece dışarıda çöp ve izmarit toplamakken , usta birliğinde uzun dönemlere karıştığınız için tuvalet banyo temizlemek de eklenir.  Acemilik de mıntıka için takımlara ayrılan bölgelere sabahları gidersin ve mıntıka alanında takımca temizlik yaparsın çöpleri atarsın. Şöyle bir durum vardı. Biz kalabalık olduğumuz için bulaşıkları her takımdan 2 kişi yıkardı. Bulaşıkhane nöbetçisi olan askerler  gün boyunca sadece bulaşıkhane ile ilgilenirdi. Her acemi birliğinde aynı mı bilemem. Aynıysa dediğim gibi  bulaşıkhane nöbetçisi sabah öğle akşam bulaşıklarını diğer askerlerle yardımlaşarak yıkar ve eğitime ya da başka işe katılmaz.
Usta birliğinde ise takımının sorumlu olduğu mıntıka alanı (tabur önü, merdivenler, gazino, kantin önü veya tuvalet banyo) ne ise orayı yeni gelen asker yapar. Yani ast üst ilişkisi askerler arasında da vardır. Usta birliğinde sen acemisindir ve mıntıka senden sorumludur. Çok şükür tuvalet temizlemedim J Tabur önünü 15-20 gün temizledik sonra  uzun dönemlerin alt devresi gelmişti. Bir daha da mıntıka ile uğraşmadım.
İçtima
Özetle askerlerin toplanması denilebilir. Sabahları alınır genelde. Komutan gelmeden sorumlu nöbetçi çavuş (bir sonraki başlık çavuş bkz ) askerleri toplar sayar ki kaçak göçek var mı tam mı diye hazır bulundurur. Takım komutanı gelince çavuş bilgi verir, komutan sayar tamsa sorun yoktur. Sonra tabur komutanı pazartesi, diğer günler bölük komutanı gelir selam verir ve komutanlardan rapor alır içtima biter.
Ancak nöbetçi komutanlar içtima almayı çok sevebilir. J  Ota çöpe gece gündüz içtima alabilir. Mesela mıntıkayı beğenmez içtima alır, canı sıkılır içtima alır, asker tartışır içtima alır, televizyonda bir şey bulamaz içtima alır, egosunu tatmin etmek ister içtima alır vs.. liste uzar.
İçtima sevilmez . Sebebi de genelde çok beklenir ayakta. Hele karşısınızda rütbesi yüksek bir komutan varsa Allahhh dakikalar boyunca içtima bitsin diye içinizden dua edersiniz. (Acemi birliğinde buzun üstünde 1 saat ayakta beklediğimizi ve üstüne üstün binbaşının soğuktan dolayı parmakları kesilen askerleri anlattığını hatırlıyorum)
Bazı komutanlar da -genelde takım komutanı  ya da nöbetçi astsubaydır- gelir hızlıca sayar dağılın lan der keyfinize bakarsınız.
Çavuş kimdir?
Çavuş sen ben gibi rütbesiz erdir. Yani sıradan bir asker. Peki neden çavuş denir. Çavuşun diğer askerlerden farkı askerleri haberdar etme ve içtimaya hazır etme gibi görevleri vardır. Resmiyette bir rütbe değildir. Acemilikte görevi daha rahattır. Zaten acemilikte yaptığı tek şey eğitim zamanlarında içtimayı ayarlamak komutanın yapması gereken ama uğraşmak istemediği ıvır zıvır işleri halletmeye çalışmaktır. (bizim çavuş kendini komutan sanmaya başlayınca kavga etmişti takımdakiler. Ama hataları çok yüz vermelerinden kaynaklanıyordu.) Genelde çavuşları komutan sanıp selam vermeye kalkan acemi askerler vardır. Çavuşun 2 kalın kanatlı basit pırpırı vardır. Pırpır nedir derseniz askerin rütbesini konumunu belli eden ve omzunda ya da kolunda bulunan işaretlerdir. Birinin ne olduğunu rütbesinin ne olduğunu oradan anlarsınız. Çavuşlar da ayırt edilsin diye çavuş kolluğu ya da pırpırı takılır. Komutanlardan nasıl ayırt edersiniz? Sizinle aynı kamuflajları giyinmiş aynı tipte olan ama kolunda basit pırpırı ya da kolluğu olan askerdir. Zamanla ayırt edersiniz. Zaten kendini tanıtır kaynaşırsınız. İşlerinizle ilgilenen sizinle denk askerdir sonuçta.
Genelde çavuşlar rahattır. Usta birliğinde içtimaya girmezler.  Göreve gitmezler. Tek kötü yanı usta birliğinde nöbetçileri uyandırmak olduğu için sabaha kadar  saat başı ayaktadırlar. Komutanlarla araları iyidir ve bir çok yönden rahat ederler. Ha olmak ister miydim ya da tavsiye eder miyim? Elbette hayır. Egosunu tatmin etmek için okumamış genç arkadaşlar genelde heveslenirler. Çünkü sivilde bir konumları yoktur genelde . Bu yüzden ne çoluk çocukla ne de tepemdeki tipik komutanlarla uğraşmak istemedim. Askerliğin bir kuralı da etliye sütlüye karışmamaktır. Hiç sorumluluk almayacaksın. Kiminle aranın iyi olması gerektiğini bil yeter.

II.KISIM için tıklayın

paylaşmak için butonları kullabilirsiniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Paylaşmayı unutmayın